SONSUZLUK VE ÖTESİNE 

Gün geceye dönerken hava yavaş yavaş soğumaya başlayacak. Sen yanımdasın ya her an, her mevsim bir başka güzel olacak.Varlığınla daha çok ısıtacaksın ya içimi, işte o zaman montumu çıkarıp elimde taşıyacağım. Üstünü giy bu havalar çarpar sonra hasta olursun dediğinde, bana bakacaksan razıyım diye geçireceğim içimden ama sana “yok yahu bir şey olmaz” diyeceğim, benimle ilgileniyor oluşunla mest olarak. Bir haftasonu da evde keyif yapmaya vakit ayıracağız. Öyle hareketli gezmeli günlerden biri olmayacak. Sabah uyanınca acele etmeden sindirerek hatta kalkana kadar saatler geçirecek kıvamda miskinlik yapacağız. Sonra kolunu uzatacaksın, başımı göğsüne yaslayacağım. Bir süre hiç konuşmadan seni seveceğim. Arada derin derin kokunu içime çekerek öpücükler konduracağım , yanaklarına, dudaklarına. Hafif mırıldanarak daha da sıkı sarılacağız birbirimize. Küçük gülümseyen anlar olacak sabahımızı süsleyen. Yavaş yavaş yapacağız kahvaltımızı da. Hep beni şımarttığın gibi ☺. Kahvaltı sonrası için bir kaç fikir yürüteceğiz, onları bile acele etmeden seçeceğiz. Sanki o gün hiç bitmeyecekmiş gibi ve tamamen dış dünyadan alakasız yaşayacağız.  Film izlemeye karar vereceğiz. Derdimiz hangi filmi izleyelim demekten çok, sana sarılmak bu kadar güzel kokan bedenlerimizden  ayrılıp da filmi nasıl başlatayım olacak. O gün her günden biraz daha içten, daha yumuşak, daha tatlı kokacak evimiz. Hiçbir koşuşturmanın rüzgarı esmeyecek içeride, en fazla tatlı sıcak bir yaz esintisi dolaşacak. Saçlarının arasından her an kokunu çekeceğim ciğerlerime hatta kalbimin derinliklerine. Bir kez daha mutluluğun bu eşsiz duruşuyla mest olacağım. Dudaklarında hayat bulacak bir öpücükle anlayacaksın ne demek istediğimi.

 Seni izlemeyi ne çok seviyorum bilsen diyeceğim içimden. 

Sen yanımda ol yeter, her gün bu tatlı sohbetler sürer gider.

 

İLİKLERİNE KADAR HİSSETMEK.

Hayat bazen siyah  olmalı hüzün vermeli bazen beyaz olmalı masumlaşmalı ,masum olmalı,bazen de kırmızı hırçın olmalı yakıcı.Bazende pembe olmalı duygusal narin, özgür olmalı rahat yaşanmalı yoksa hayatın ne anlamı kalır?Sadece mutlu yaşayamazsınız . Sadece hüzünlü olmaz hepsı birden yaşanmalı ki adı gerçekten hayat olsun .Renklerin anlamından çok renklere anlam veren SEN sin.Sen anlam katmadıkça,koca bir yalandır hayat.Hayat ki sende gizli,sensin hayat aslında ve hayat nereden baktığın değil ne gördüğündür.Ben tüm renklerin güzelliğini asaletini zarifliğini gördüm sende.Ben mutluluğun tarifini gördüm sende.Renkler değildi gördüklerim senin renklere kattığın anlamdı .

Sensiz Olmaz

ateşin içimde yan benimle 
ölmeye geldimde öl benimle 
sensiz ömrümün bu son deminde 
zehir olsan gel bal seninle 
sarhoş eder tenin meyhane 
duruşun yeter koskoca aleme 
sana değilse aşk inan haybeye 
sensiz olmaz 
yağmasın yağmur yüzüme 
değmesin rüzgar tenime 
el değmesin elime 
senden başka

senin tadın yok hiç bir şeyde 

ne cigaramda nede içkimde 

sensiz gecemin son nefesinde 

kabus olsan gel güzel bir düş seninle 
yıldızlar yağıyor üzerine 
deniz kokusu var saçının her telinde 
sana değilse aşk inan haybeye 
sensiz olmaz 
yağmasın yağmur yüzüme 
değmesin rüzgar tenime 
el değmesin elime 
senden başka

Sahi benim adım ne?

Bir kitabım yok yazdığım fakat yazacağım. Nia bana peri şair im diyor ben bir peri şair im fakat bir şair değilim üstadlara ayıp olur. Bir adam nasıl sevilir. İşte onu çok iyi bildiğim için nefesime yazıyorum. İyi bir gözlemciyim.Kelimeler ile aram iyidir.Anlam ifade eden noktalama işaretleri ni bir türlü sevemedim işte. Yüreğimi koyuyorum yazdıklarıma yüreğinize dokunuyorsam ne mutlu bana. Bazen saykoya bağlarım.Ruh hastasıyım ben diye kendime cok takılırım.Kafam cok çalışır benim hiperaktifim.Bir şekilde yazdıklarım ile dışa vurup rahatlıyorum sanırım.

Kısacası anlamasanızda anladığınız dilde yazılmış deli bir aşık kadınım işte. 

Wow Endişeler.

Başlıbaşına bir rejim bu şarkı eğlenceli ve bir o kadar düşündürücü feminist değilim ama erkek egomanyasına karşıyım.Erkek evet tıpkı kadın gibi muhteşem bir varlık neden sevip sevilmek varken sacma sapan dayatmalar ve ulke kuralları var ki? Hahahaha yine saykoya baglamayayim yoksa bu is sabaha kadar uzar.Bu arada şarkı nin sozleri muhteşem.Ve güzel adamlar size deger veren kadinlari üzmeyin olur mu sıkı sıkı sarılın tartışmaktan korkmayın iliskinize deger verin inanin devlet biziz.(biz derken bizi kastettim bizi değil) anlayan anladı yanlış anlayan?

Sesini duyunca daha çok. 

Hava çok soğuk üşütüp hasta olma,dikkat kendine.

Çılgınım, gınalı kuzum,yavrum,hatun,davşanım,bebeğim,diyen nefesim.

Benim yüreğimde sen varken beni hasta etmesi ne haddine düşer kar ın.

Bugün yine Mukaddes teyzenin bol duasını aldım beraber pisilere yem verdiğimiz yeri temizledik.Kar ile kaplanmış sıcak su koyduk kaplara ama öyle minicik dillerini yakacak gibi değil.

Nefes ve kar birde papatyalar.

Beden değil ruh cift yaratılmıştır.Ne kadar mesafe olsa da aynı şeylere gülmek ve hissettmek.Her ihtiyacın olduğunda koşarak beynimde yanımda bitiveren bir ruh.Beni düşünerek mi yaratıldın sen ey adamım.Her baktığımda huzur veren karakahve gözlerin. Acılarıma merhem olan gülüşün. Karla kaplı dünyama güneş açtı,gece gökyüzümde yıldızlar doldu ay ım daha bir parladı.En sevdiğim çiçek papatyalar çok daha sen koktu.Geldin bana,sevdin beni,baktın bana.

Öylece yazılan.

Zihninize negatif enerji veren beyinleri nötralize edin.

Sağlam durun.

Haftada bir 🙈 bolll tereyağlı iskender üstüne künefe yiyin.

Spor yapın.

Olmuyor ise olmazları bırakın.

İnançsız olsanız bile inananlara saygı duyun.

Sokak hayvanlarına iyi bakın.

Yazın pamuklu ,kışın sıkı giyinin bol C vitamini alın.

Kitap okuyun.

Dişlerinizi fırçalayın.

Duş alın.

Kin tutmayın.

Kendiniz olun.

Dedikodu yapmayın.

Hak yemeyin.

Empati kurun.

Yardımlaşın.

Birlik olun.

Sevin , aşık olun.

Yalan söylemeyin.

Güven verin,güven duyun.

Bencil olmadan sevin.

İnsan olun.

 Sadece insan.

Bazen simple olan hersey güzeldir.

OMUZ OMUZA.

19 Ağustos 1978 

İran devriminden tam 1 yıl önce ,

İranın çok ünlü eğlence merkezi REX sineması saldırıya uğrar.

O dönemin teröristleri aşırı dinci bir örgüt adı altında içeri girerek kapıları kilitlerler ve tüm mekanı yakarlar. 470 kişi hayatını kaybeder.

İnsanlar sosyalliği bırakırlar, ev toplanmaları artar, yollar sokaklar boşalır ve herkes sessizleşir. Alkol satan mekanlar taşlanıp yağmalanır, başını kapatmayan kadınların kocaları neden karına sahip çıkmıyorsun diye dövülür. Bu sırada İran- Irak savaşı başlar büyük abiler silahlarını satarlar…

1 milyon masum insan hayatını kaybeder, 8 sene süren savaş boyuna vatan, millet, şehit diyerek odaklar kırılır. 8 senenin sonunda savaş biter ve halk uyanmaya başladığında artık SİSTEM DEĞİŞMİŞ, aydınlar,iş adamları çoktan ortadan kaybolmuş

ortalıkta kökü belirsiz insanlar cirit atarken, halkın inancına sahip çıkması adına özel bir ordu kurulmuş ve sosyal yaşam bambaşka bir hale gelmiştir. 

Başarılı olmuş bir algı yönetiminin ve teorizm girişiminin gerçek yaşanmış bir örneğidir bu!

İşte bu yüzden; ailenizi, dostlarınızı, daha çok birliğinizi koruyun!

Zor da olsa günlük hayatınızdan vaz geçmeyin.

Zaten size yaptırılmak istenen tam da bu ! 

Keyfinizi kaçırmak, hayatınızı, programınızı, yaşam standartlarınızı değiştirmek ! 

Kazanan terör değil halkın birliği olmalı !

Kaybetmekten korktuğumuz şey paramız dan ziyade ”BİRLİĞİMİZ ” ise  o zaman bu yazıyı anlıyorsunuz demektir.

Çünkü Birlik olamazsak elimizde ne varsa, bizi hiç bir zaman mutlu etmeyecek, huzur vermeyecektir.