DOĞRULAR 2

Çok içmiyormusun dedi. Siyah ojeli ruj sürmeyen minnak burunlu  kadın. Beyaz masa örtüsünün üzerindeki boş rakı kadehini doldurup  yeni mezeler siparişleri verdim. Terk eden sevgililerden yada onu hak etmeyen kocayı mı anlatacaksın . İyi bir dinleyiciyim dedim. Slim sigarasını kurgu gibi paketten çıkartıp dudaklarınla adeta öperek sigarayı  “ucuza kaçmayalım”  çok içtik kalkalım hikayemi kulağına fısıldayacağım dedin. Sabahın Üçü ve Deep purple child in time çalıyor sperm  kokan baxırımı çektim, sigaram bitmiş sehpadaki slim sigaradan bir  dal yakıp ısınmış yarım şişe birayı yudumladım yüksek otel odasından şehre baktım. Zifiri bir karanlık ülkem gibi… Evde yarım bıraktığım okumadığım kitaplarım aklıma geldi. Başka yarım bıraktığım işler aklıma geldi, yarım bıraktığım aşklar da geldi. Sigaram bitmeden izmaritini yüksek otel odasının camından fırlattım.

Yalanlar 2 Kadın tarafı

Beni seven erkeklerin avuçlarında umarsız bir yara, gözlerinde tanımsız bir öfke belirir. Suları kırmızıya dönen Nil gibi gövdesinde hırçın timsahlar gezinir. Vucudunu sırtımda uzatır, bozulan sinirlerini dudağımdan sızan bir damla kanla tazeler. Beni seven adamlar adımın yarattığı umutsuzluğu benimser, karanlığı över. Loş bir gezegende tüm perdeleri saran gölgelerle dans ederek; bir boşluğa seslenir gibi boynumda dolaşan dudaklarını kulağıma çevirerek “ölümlü bedenlerimizi bu aşkla lanetliyorum” diyerek fisıldar.

image

YALANLAR 1 ERKEK TARAFI

Perşembe günü öğleden sonra telefonumda mesajını gördüm – akşam planın yoksa görüşelim. Saat 8 de Galatasaray lisesin önünde buluşmak için anlaştık . 8 e on kala aradın neredesin ben geldim Aslı Han Pasajında sahaflarda kitap bakıyorum dedim. Tamam girişe geliyorum.Pasajın girişine çıktım. Kırmızı ruj, şık kıyafetlerine ve bakımlı havana göze çarpıyordu. İngiliz konsolosunu yüksek duvarlarının karşı kaldırımında sağa dönüp, Nizam pideyi geçip Cumhuriyet meyhanesine giderelim dedin. Kapalı bir ortam anlamsız kasvet bide hesap kazık gerek yok dedim. Balık pazarında “Ablanın yerine” gidelim dedim kıyak ortam sonuçta. Bu gece hesaplar benden demenin üstüne, Yeşilçam filmlerinde çapkın jön bakışı atıp dudaklarımda yara gibi duran gülümsememle hesabi sikim dedim.
Terasa çıktık komi baş garson ve diğer çalışanlar abi hoş geldin merasimin adından “Yeni manitan mı gibi bakıp tebessümde bulundular” Mezeleri seçtik bu mevsimde balık olmaz ızgara alalım, birde 50 lik rakı siparişi verdik. Sen 12 den önce evde olmam lazım ablama bıraktım çocukları dedin. Neden 12 araban bal kabağına mı dönüşecek kaçarken de topuklu kristal ayakkabını bırakacaksın dedim. Mezelerden önce rakıya gömüldük. İkinci evliliğin güzelliğini anlatın. İlk evliliğine de değininden iç burkan hatırladıkça acı veren anılarında paylaştın benimle “Adam saygın bilindik kitapları olan Psikiyatristmış evde ise sadist psikopatın tekiymiş ruh hastası orospu çocuğu evde ayaklarını yıkattı bana iğrenç herif”. Aklımda kalan bir cümle idi sadece. Çıktık kafamız iyi otele gidelim diyerek inceden yazıldım, olmaz eve bırak beni dedin. Taksinin arka koltuğuna oturturduk trafik yoktu, acık camlardan süzülen rüzgar saçlarımızı okşuyordu. Başını omzuma yasladın elini tuttum radyoda Yıldız Tilbe çalıyordu el adamı sözlerini mırıldandın oğlum gülme ama bu şarkıılı çok severim dedin. O an ki halimizi özetliyordu bu şarkı.Yıldız Tilbe candır dedim. Şarkının sözlerine daha bir sesli eşlik ettin .
Saçlarımın boynuna geçti ipek sicim
Gömleğinin bir kolunu darağacı belledim
Yalnızlığın kadınıyım
Alma beni el adamı
Gönlüm isterse gelirim
Bitmeyen aşkla sevişirim
Seyret bak uçurum dağından
Dümdüzdür vadim…
Sitenin girişine geldiğimiz de vedalaştık haftaiçi bi gün bana kahvaltıya geleceğini söyledin. Dönüşte taksinin ön koltuğuna oturdum. Radyoyu kurcaladım R.E.M. – Losing My Religion çalıyordu eve gitmek için erken bi saat çek taksime kaptan dedim.

Yalanlar 1 e hazırlık

Fütursuz ve destursuz tarzları ile hayatınıza girmeye çalışan, kerameti kendinden menkul, egosu tavan yapmış ne çok insan var.Kendilerini çok sosyal, çok samimi sanan, aslında kendilerine karşı dahi samimiyetsiz bu insanları uzak tutun hayatınızdan.Hayatınıza yapacakları tek katkı kalitesizlik olacaktır. Charles Bukowski

image

Doğrular 1

Radyoda  Leonard Cohen çalıyordu . Masada ise boş kadehler ve devrilimiş içki şişeleri duyordu. Perdeyi aralayıp, pencerden  yansıyan yüzüne baktın. Yoldan gecen her hangi birini görmüş gibi soguk ve tepkisizdin. Ben ise yatakta uzanmış tavana bakıp  sigaramın dumanını savurup rakının hüznünü yaşıyordum.  Dönüp  sehbadan  slim sigaran bir dal alıp yaktın, ilk dumanda  – Artık seni tanıyorum dedin. Yataktan yavaşca doğrulup sigarayı küllüğe bastırarak fısıldadım ”hiç sanmıyorum” dedim … 

Unknown

Bazen tanışmak istemem insanlarla, gereksiz bulurum. Isme, kimliğe yada olmak istediği kimliklere sahip olmadıklarından.Kendi olamadıklarından ve kendi gibi görünen sadece delilerdi,çünkü; onlar dışında kimseyi merak etmedim. sıkıcı gelirlerdi bir müddet sonra, akıl etmeye çalışanlar… zira senin mayanda bir delilik var. bunu hissettim, yoksada bırak öyle kalsın.

image